bugün
yenile
    1. 7
      +
      -entiri.verilen_downvote
      en sevdiğim kitap. öncesi ve sonrasında yazılan hiçbir kitap benim için bi mana ifade etmiyor. (bkz: yusuf atılgan) *** beş yıl sonra edit; artık en sevdiğim kitap insan olmak oldu. engin geçtan'ın muhteşem eseri.
    2. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      fazla kitap okumayan insana ağır gelecek kitap. lakin seviyorsanız okumayı garip bir güzelliği var bu kitabın sorgulayarak o kadar güzel anlatıyor ki herşeyi.
    3. 6
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ----alıntı--- komşu oldum kendisine. biliyorum, hiçbir zaman istiklal'de yürürken omuz omuza çarpışmayacağız. biliyorum, hiçbir zaman tramvayda denk gelmeyeceğiz. biliyorum, hiçbir zaman sinemadan çıktığımızda aynı filmi izlemiş olmayacağız. yine de kendisiyle komşuyum. stüdyomun 200-300 metre ötesinde yazıldığını varsaydığım evi duruyor, bense arada bir canım sıkıldığında o evin önüne gidip, bir sigara yakıp geri dönüyorum. neme lazım, birileri rahatsız olur. neme lazım, anlamazlar(dı).. şu saatten sonra eğer kendime dövme yapacak ya da başka bir dövmeciye dövme yaptıracak olursam bu kitabın her bir satırını tüm vücuduma işle(ti)rim. her bir satırını ama. yaşım 33'e gelmişken. sadece anne ve babamın gözünde değil, tüm toplumun gözünde büyümüş, iş güç sahibi olmuşken hem de. sol elime aldığım gibi dövme makinasını, sağ dizimden başlarım. ince ince ama. acıta acıta. bastıra bastıra. az bir şey de kanata kanata. zira ne diyordu üstad; "kanla yazılan okunmak değil, ezberlenmek ister." kanla yazıldığını düşünüyorum bu kitabın. az bir şey de rakıyla. satırları anason kokuyor. az bir şey de deniz. istanbul kokuyor koca kitap. bazen de sadece is.. bu yüzden işte, sırf bu yüzden derimden içeri girsin istiyorum. sadece manen değil, madden de. gerekirse kendisinin tek bir harfini bedenimden dışarı taşırmamak için yaz kış pardösü giyerim, farketmez. yeter ki saklı kalsın. yeter ki fazla bilinmesin. ve o sigarasından ilk nefesi ciğerlerine çektiğinde ben öksüreyim. o üşüyen ellerini nefesiyle ısıtırken ben ellerim ceplerimde dolanayım. zira, belki bir gün denk geliriz bir sinema çıkışında. ikimiz de aynı havayı soluyup birbirimizi o histerik gülüşten tanırız. ve bir bakmışsın iki eski dost gibi kolkola girip en yakın meyhaneye gitmişiz. cam kenarından bi masayı donattırıp rakı söylemişiz. içmişiz. yemişiz. arada bir öksürüp sigaralarımızı aynı küllükte öldürmüşüz. en çok da ölmüşüz ama. sonra tekrar hayata dönmüşüz. bizi rakı şişesinde balık olarak yaratmayan tanrı'ya sövmüşüz. o ara ana caddeden "o" geçmiş. ikimiz de yerimizden fırlayıp peşinden koşmuşuz. o kalabalıkta kaybolurken biz ensemizden tutulup, kollarımız kelepçelenerek bir polis otosuna bindirilmişiz. alacağın olsun adam. ---alıntı---
      0alıntı entry yazmanı rica ederim. - sari dayi 21.08.2015 16:32:37 |#2454543
    4. 10
      +
      -entiri.verilen_downvote
      --- spoiler --- sabahları geç kalkmaya alışmış bir insan, bir gece yatarken, "yarın erken kalkmam gerek" diye düşünüp ertesi sabah istediği vakitte uyanınca nasıl şaşarsa o da saatine bakınca öyle şaştı. dörde beş vardı. --- spoiler ---
      1dünyanın en güzel paragrafı. - shevchenkoyu dondurmeyin 26.09.2015 04:23:37 |#2463690
    5. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bir anayurt oteli değil.
    6. 7
      +
      -entiri.verilen_downvote
      az önce bitirdiğim müthiş kitap. hayattaki kalıpları sorgulattıran herkesin içindeki c.'yi ortaya çıkartan kitap. bütün kitabın üçüncü tekil şahısla anlatılması beni bazen afallatsa da anlatım ve konu yönünden falsosu yok. okunması gereken kitaplardan. beni benden alan bence en vurucu kısmı ise şurasıdır: --- spoiler --- sevmek! kelimelere herkes kendine göre bir anlam, bir değer veriyor galiba. bu değerler aynı olmadıkça iki kişi iki ayrı dili konuşuyorlarmış gibi olmuyor mu? --- spoiler ---
    7. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      yusuf atılgan'ın efsane kitabı.
    8. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      güzel bir nick olma potansiyeline sahip olmakla birlikte şahane bir yusuf atılgan eseridir. --- spoiler --- 28 yaşındaydı ve tedirgindi. --- spoiler ---
    9. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      nirvana kitaplardan biridir. okutmaz, yaşatır.
    10. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      an bu an. anayurt oteli ile kendisini indirdim telefona. bitince reslenecek.
      1pişman olmazsın. - shevchenkoyu dondurmeyin 20.05.2016 22:56:43 |#2429115
      0anayurt oteli akıcıdır ama sinirlerini bozar insanın. hele zebercete ettiğim küfrü kimseye etmedim. - tabikiiii 20.05.2016 22:56:55 |#2427526
    11. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      sıradanlaşmaktan, monoton bir hayattan tiksinen bir adet ''c.'' karakterini içinde bulunduran kitap. kitap genel olarak yabancılaşma problemini ele almış. post-modern edebiyatımızın demirbaşlarından. (bkz: c.)
    12. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      yusuf atılgan'ın okunması gereken eseri..
    13. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      dünyada hepimiz sallantılı, korkuluksuz bir köprüde yürür gibiyiz. tutunacak bir şey olmadı mı insan yuvarlanır. tramvaydaki tutamaklar gibi. uzanır tutunurlar. kimi zenginliğine tutunur; kimi müdürlüğüne; kimi işine; sanatına. çocuklarına tutunanlar vardır. herkes kendi tutmağının en iyi, en yüksek olduğuna inanır. gülünçlüğünü fark etmez. kağızman köylerinden birinde bir çift öküzüne tutunan bir adam tanıdım. öküzleri besiliydi , pırıl pırıldı. herkesin, “- veli ağanın öküzleri gibi öküz, yoktur, ” demesini isterdi. daha gülünçleri de vardır. ben, toplumdaki değerlerin ikiyüzlülüğünü, sahteliğini, gülünçlüğünü göreli beri, gülünç olmayan tek tutamağı arıyorum: gerçek sevgiyi! bir kadın. birbirimize yeteceğimiz, benimle birlik düşünen, duyan, seven bir kadın!
    14. 8
      +
      -entiri.verilen_downvote
      --- spoiler --- ‘’birden kaldırımlardan taşan kalabalıkta onun da olabileceği aklıma geldi. içimdeki sıkıntı eridi.’’ --- spoiler ---
    15. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bu efsane kitabın ardından albert camus- yabancı yı da okuyun pişman olmayacaksınız
    16. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      yusuf atılgan'ın bir diğer şahane kitabı için (bkz: anayurt oteli)
    17. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      --- spoiler --- sustu. konuşmak gereksizdi. bundan sonra kimseye ondan söz etmeyecekti. biliyordu; anlamazlardı. --- spoiler ---
    18. 10
      +
      -entiri.verilen_downvote
      tüm paramı bu kitaba harcayıp sokaklarda bedava dağıtsam c.'nin mutsuzluğunu bir nebze olsun dindirebilir miyim acaba diye düşünüyorum. sanmıyorum açıkçası. öyle bir kitap benim için. (bkz: kutsal kitaplar)
      1sorması ayıp özel bir nedeni var mı? cidden bir hikayesi falan varsa bir entry bekleriz. - devriksekiz 10.02.2017 16:00:10 |#3081753
      3özel neden kitabın kendisi işte. - madridli bela 10.02.2017 16:19:28 |#3083040
      1haa hayatımın kitabı diyorsun. hani ben başka bir anısı mı var ki diye sormuştum ki anladım şu an tamam. - devriksekiz 10.02.2017 16:20:39 |#3083249
      butun yorumlari goster (4)
    19. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      tarifsiz bir roman.. bu sabaha karşı yine geldi aklıma. "o" tanıdık boşlukla birlikte.içimi acıttı,neden bilmiyorum kalbimi kırdı,sonra acı acı güldü ve gitti.ben kaldım..yarım kaldım, çaresiz kaldım, kendimle kaldım. o gitti..
    20. 7
      +
      -entiri.verilen_downvote
      mükemmel giriş cümlesine sahip yusuf atılgan kitabı --- spoiler --- ‘’birden kaldırımlardan taşan kalabalıkta onun da olabileceği aklıma geldi. içimdeki sıkıntı eridi.’’ --- spoiler ---
    21. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ruh adam kitabından sonra okumaya başlayacağım yusuf atılgan kitabı. nasılmış okuyup öğreneceğim, sonrasında tekrar entry girip fikirlerimi yazmayı düşünüyorum.
    22. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bugün okumaya başladığım yusuf atılgan kitabı
    23. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "acelem yok benim, biliyorsun. bir gün sana dünyada dayanılacak tek şeyin sevgi olduğunu öğreteceğim."
    24. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      tek kelimeyle " muazzam" kitap
    25. -1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      90bpm ve ağaçkakan'ın birlikte yaptığı şahane rap şarkısı. "sokak istemese de karanlık yabancıları gizler." aylak adam --- spoiler --- ağaçkakan verse: gün dönümünü beş geçer saat, bütün çöpleri bir yerde topla kibritle yak, kentin alacakaranlığı muhtelif yerlerimden üstüme yakıştı sanki podyumum sokak, köpekler alkışlar ancak tabanca kaçak, kanyak illegal, tüm ayyaşlar kuru sıkar, yanlış alarm radyodan avaz avaz, kafa siken sabah sabah kepenk gürültüsüyle kalk, sigara filtreden yanık, kundakçı tanık, ta kendisi benim bayım kesin artık tantanayı, ben ayakkabımı yalnızca çözülünce bağlarım, hayatım pahasına bekliyorum marmaray'ı, dört bira yirmi lira, kara torba tıka basa malvarlığım bir pansiyon bir de toros eski kasa, müdavim kire pasa diriliş ite kaka, ikimiz ipe sapa gelemezdik yan yana. da poet nakarat: sonu yok, bunun hiçbir sonu yok, aylak adam sonu yok, dünya yansa da sorun yok. kayra verse: paspas almışın, güzel beğendim, hamleler yerinde toparlaman gerekli, sürekli damar tv, kesmedin sakal bir ay mı geçti? hale bak desem çok umrunda sanki, faturalar yerinde bakmamışsın altı aydır, lan laf mı? bir tek mi sen boşandın? anlat haydi sanki bilmedik bir şey mi geçti, sade laf seninkisi, çöp boşalt la bari, ne yani gelmesem bir kimse görmeyecek seni, utanmadan da dersin aklınız yerinde mi? beyaz ketenle bordo papyon ah senin mi? balayıdan kalan birkaç resim teselli kafi, tavanlarda gölgelerle küflenen mesai, ben yerinde olsam elbet dinlemezdim kendimi, sal bir kendini, aç şu perdeyi, yolda var biri, anlatın bana, bugün biter mi? da poet nakarat: sonu yok, bunun hiçbir sonu yok, aylak adam sonu yok, dünya yansa da sorun yok. sorgu verse: gözüme çarpar caddede takvimden detaylar, üniformalar muhabbet eder ekler ve çayla, parayla ne ara bu kadar içli dışlı? otobüs duraklarına sığındığın kış mı? ve hızlı geçti zaman biraz viski ve seks hayatın için yol bu yol biraz riskli, çünkü işlerim yolunda değil o kadar pislik isteyerek battım içine burada saklı gizli, kimsenin yok haberi anam babam mutlu hepsi, eski kasa bir toros yanında poşetler dizili, sanki düşmüşüm o kaldırım acıtır dizimi, sanki gördüğüm an çıkarttım takım elbisemi, bana kol düğmesi yetmez, soğusun biraz içme, açık pencereden gördüğün televizyonu izle, sokak istemese de karanlık yabancıları gizler, aylağın teki çöplüğünü dikizler. da poet nakarat: sonu yok, bunun hiçbir sonu yok, aylak adam sonu yok, dünya yansa da sorun yok. --- spoiler ---
      0valla ezhel albüm çıkartmış, başkası umurumda olur mu bee :) - veynn 01.06.2017 08:07:17 |#3555023
    26. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      yusuf atılgan romanıdır. kahramanı bay c o dönemlerde çok konusulmustur. (bkz: leyese öğrencisi olmak)
    27. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "i̇nsanlardan yenilik beklemek saçmaydı."
    28. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      'çevresine bakındı, yoktu. oturma odasını da aradı, orada da yoktu. bunca lüzumsuz eşya vardı da neden en gereken bir sigara küllüğü yoktu. kadınlar da böyleydi. dünyada gereğinden çok kadın vardı ama yalnız bir teki yoktu.'
      0okuyana kadar şu satırlar aklımdan geçmiyorduysa şerefsizim bak... - aris velouchiotiss 10.07.2017 00:28:05 |#3377988
      0aris babaa kalplerimiz bir be nerelerdesin sen naptın? - yahya kemal belalti 10.07.2017 00:28:50 |#3378049
      0napalım be hocam sözlükteyiz ama yazamıyorum pek ortam değişti :d uçmamaya çalışıyoruz asdfghjkl - aris velouchiotiss 10.07.2017 00:30:14 |#3378110
      butun yorumlari goster (4)
    29. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      i̇nsan her şeye bunca "karşı"yken kendine de "karşı" olmadan nasıl sürdürülebiler bir "karşı" yaşamı?
    30. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ana karakterinin kanlı canlı bir insan olarak hayatınıza girebileceği bir kitap. güzel bir kitap.
    31. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      çok okumak istiyorum şu kitabı. bir bu bir de -liseden beri- ince memed hep merakımda kalmıştır. nedense bir şekilde sürekli erteliyorum onlar da sürekli kendilerini bana hatırlatıyorlar. bakalım ne zamana nasip olacak.
    32. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      kitapta kendimi buldum desem yeridir. karakter ile o kadar yakın hissettim ki sanki olayları ben yaşıyormuşum da onun düşündüğü gibi düşünmem gerekiyormuş gibiydi. başlarda biraz kopukluk yaşadım çünkü okumaya başladığımda final haftasıydı ama sonra başına oturup bi solukta okudum. diğer kitaplarını da okumak istiyorum en yakın zamanda.
    33. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      (#2247809) bitti az önce. sevdim ben baya bu aylakçı adamı. gerçi aylaktan ziyade aykırı adam demek daha doğru olacak. başta sinirleniyor insan kitaba. çünkü postmodernizmin hakkını baya baya vermiş bir kitap. zor kitap. devam etmek biraz sabır istiyor. sinirinizi ve sabrınızı zorluyor. ama mesajlar on numara. gerçek hayatta aylak adam gibi hissedenler için tam bir ruh ikizi bu kitap. alışılmış ve sıradanlığa karşı müthiş bir irade ve bilinç sergiliyor kahramanımız. şu (#2227013) entirideki basit teşebbüs örneklerinin somutlaştırılmış halini kitapta bulabilirsiniz yani. entiri kitapla paralel genel ve yüzeysel bir deneme gibi olmuş hatta. aslında birçok yönden hoşuma gitti konuşmak istediğim çok şey var kitap hakkında ama az önce yazdığım onca şey kaydedilmedi ve şu an aklıma gelenleri üstünkörü yazmak durumundayım:/ mesela şey çok dikkatimi çekmişti, adamın en dizginlenemez hallerinde bile samimiyet arayan; zorla, korkarak ya da inat uğruna yapılacak her şeye karşı dik durabilmesi, kendini frenlemesi müthiş bilinç ve irade örnekleriydi. i̇şte bu! dedim okurken. hatta en çok kitabın bu kısmında kendimden bi şeyler buldum. bir de yazar içinde bulunduğu toplumun tabusundan yürümüş, örtmeye çalıştığımız utandığımız yerleri baya kurcalamış ve bununda psikolojik sebeplerini anlatıyor daha sonra, bu biraz kalkan olmuş bence içeriğe :) bir de yazarın toplumsal baskı meselesine bu kadar eğilmesi bana durkheim'in intihar teorisini hatırlattı. onu doğrular nitelikteydi çünkü c.'nin yakındığı mesele. yani o teorinin hikayeleştirilmiş hali gibi olmuş bu kitap. velhasıl gerçekten türk eserleri arasında böyle başarılı kitaplar olması mutlu etti beni. ama öyle şiddetle tavsiye ederim falan diyemicem, çünkü gerçekten kalbur üstü bir kitap. herkesin sevebileceği, verileni alabileceği bir kitap değil. başlayan 3 kişiden ikisinin sıkılıp bırakması çok muhtemel bence:) şurdan da beğendiğim pasajlardan bırakıp, gidiyorum... (yani gideyim bi zahmet artık :d) --- spoiler --- "ya insanlar? onların yaşamasında her şey ayrıntı. önemli olan yemek değil yenecek yemeğin çeşididir; giysi değil giysinin çeşidi; ayakkabının çeşidi. günlerin adı bile.. belli günlerde belli yaşamaları vardır. pazar günleri pazarlık yaşamalarını kuşanırlar, çarşambaları çarşambalık! hep ayrıntılar!" *** dünyada hepimiz sallantılı, korkuluksuz bir köprüde yürür gibiyiz. tutunacak bir şey olmadı mı insan yuvarlanır. tramvaylardaki tutamaklar gibi. uzanır tutunurlar. kimi zenginliğine tutunur; kimi müdürlüğüne; kimi işine, sanatına. çocuklarına tutunanlar vardır. gülünçlüğünü fark etmez. kağızman köylerinden birinde bir çift öküzüne tutunan bir adam tanıdım. herkesin, "veli ağanın öküzleri gibi öküz yoktur.' demesini isterdi.daha da gülünçleri vardır. ben, toplumdaki değerlerin ikiyüzlülüğünü, sahteliğini gülünçlüğünü göreli beri, gülünç olmayan tek tutamağı arıyorum: gerçek sevgiyi! bir kadın. birbirimize yeteceğimiz, benimle birlik düşünen, duyan, seven bir kadın! *** bütün ağaçların trajedisi bu, ku-ya-ra; 'kumda yatma rahatlığı.' a-da-ko; 'ağaç dalı kompleksi.' kuyara alışılmış tatların sürüp gitmesindeki rahatlıktır. düşünmeden uyuyuvermek. biteviye geçen günlerin kolaylığı. ya adako? ağaç dalındaki, gövdeden ayrılma eğilimini fark ettin mi bilmem? hep öteye öteye uzar. gövdenin toprağa kök salmış rahatlığından bir kaçıştır bu. özgürlüğe susamışlıktır. buna ben 'ağaç dalı kompleksi' diyorum. genç hastalığıdır. çoğunlukla kuyara dişidir. adako erkek. ağaç dalı kompleksine tutulmuş kişi tedirgindir. i̇nsanların ağaç dallarını budayıp gövdeye yaklaştırdıkları gibi, yakınları onun içindeki bu adako'yu da budarlar. onu gövdeden ayırmamak için ellerinden geleni yaparlar. kimi insana ne yapılsa yararı olmaz. asi daldır o. ayrılır. balta işlemez ona. --- spoiler --- not: zaten kitabın üçte birini bırakmış kadar oldum galiba :/ ashkjsks
    34. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      an itibariyle iki kere okudum bu kitabı; birincisi lisede henüz ergenken, ikincisi ne istediğini bilen artık birçok sorunu aşmış bir kadın olarak. bu ikisi arasındaki dağlar kadar olan kıyaslamayı yapmayacağım, kendime saklayacağım fakat paylaşmak istediğim birkaç şey var. bay c.' yi selinger' ın the catcher in the rye' ındaki holden caulfield' a benzettim. bence nerdeyse tüm dünya dillerine çevrilip okutulmalıdır. insanın yalnızlığını, anlaşılmak isteme arzusunu, anlaşmanın ve anlaşılmanın zorluğundan bahsediyor. kitapta kulakları gereksiz bulduğundan bahsediyor bay c., ben ise başka bir organı gereksiz bulurum. (bunu kendime bile henüz itiraf edemiyorken buraya yazamam.) hayattaki renkler, cinselliğin ayrıntıları, toplumun sığdırmaya çalıştığı kalıplar, hoşgörü tanımı, kadın-erkek farkındalığı üzerine birçok psikolojik çözümleme barındırıyor. ayrıca 1958 senesinde yazılmış fakat bence zamanın bayağı bayağı ötesinde yazılmış gibi. beni en derinden etkileyen kısım ise bay c.' nin tıpkı benim gibi genellemelerden nefret ediyor olmasıydı. kitabın sonunda savunmasız olduğumu ve sarsıldığımı fark ettim. --- spoiler --- yanılıyorsun 'siz' anlanmaz, 'sen' anlanır.bazı kitaplarda 'sizi seviyorum' u okuyunca gülerim.sanki 'siz' sevilirmiş! ' sen' sevilir, değil mi? sustu.konuşmak gereksizdi.bundan sonra kimseye ondan söz etmeyecekti.biliyordu; anlamazlardı. sen gerçekten sevişen iki kişinin evlendiklerini gördün mü? ben görmedim. --- spoiler --- kitabın sonunda şunu düşündüm; ben benimle aynı düşünen birini arama fikrine ne kadar sıcak bakıyorum acaba?
    35. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "bence insanın adı onunla en az ilgili olan yanıdır. doğar doğmaz, o bilmeden başkaları veriyor. ama yapışıp kalıyor ona, onsuz olamıyor..."
    36. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      (#2263774) "nasıl kolayca söyleyiveriyor bunu. sevmek! kelimelere herkes kendine göre bir anlam, bir değer veriyor galiba. bu değerler aynı olmadıkça iki kişi iki ayrı dil konuşuyorlarmış gibi olmuyor mu?"
    37. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      çok sağlam kitap. (#2249374)
    38. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      geçenlerde düşüncelerini çok beğendiğim bir kişinin bu kitap hakkında yazdığı ve çok beğendiğim bir yorumunu okudum. bence kitap hakkında en iyi çıkarımı yapmış. aylak adam'ın sadece topluma olan yabancılaşmasını değil türk edebiyatındaki yabancılaşmasını da anlattığını, bir açıdan anarşist bir roman olduğunu söylemiş, edebiyat bölümlerinde ders veren akademisyenlerin kıyısına bile yaklaşmadığı bir eser olduğunu, hep aynı eserleri tekrarlamaktan sıkılmayan bu güruhun yusuf atılgan ve nicesini küstahça reddettiklerini ekleyerek günümüz edebiyatçılarını da eleştirmişti.
      1tam üç sene olmuş okuyalı dün gibi hatırlarım - dans_mon_esprit 01.06.2020 06:32:52 |#3794364
    39. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      '' birden kaldırımlardan taşan kalabalıkta onun da olabileceği aklıma geldi. içimdeki sıkıntı eridi.'' vurucu bitiş paragrafı
    40. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Türk eserleri arasında zirvem bu kitaptır. Hala tadı damağımdadır. --- spoiler --- Çevresine bakındı, yoktu. Oturma odasını da aradı, orada da yoktu. Bunca lüzumsuz eşya vardı da neden en gereken bir sigara küllüğü yoktu. Kadınlar da böyleydi. Dünyada gereğinden çok kadın vardı ama yalnız bir teki yoktu. --- spoiler ---
    41. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Harikulade bir kitaptır. Beni de çok etkilemiş ve idolüm olmuş kişidir kahramanı. Tekrar tekrar okumayı dilerdim lakin karantina araya girince arkadaşımda kaldı kitap. (bkz: nolur geri gel)
    42. 6
      +
      -entiri.verilen_downvote
      yusuf atılgan'ın muazzam eseridir. kitap vurdumduymaz bir kentlinin yaşamını, duygularını anlatıyor. bireyi konu aldığı için benim çok hoşuma gitti. ilk 40-50 sayfasını anlamak çok zor oldu, belki de hala tam olarak anlayabilmiş değilimdir. kimin anlattığını çok karıştırmıştım. fakat o eşiği geçtikten sonra kitap çok güzel akıyor. puan: 8,5/10
      1O eşiği geçebilmek için 3 kez başladım kitaba ve bitirince de iyiki dedirtti - obendegildim 12.06.2020 20:33:10 |#3804846
    43. -1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Kitabı okuduğumda aylak adamım kendini gerçekleştirmek, varoluşunu tamamlamak ya da huzura ermek için B.irine ihtiyaç duymasından acayip rahatsız olmuştum. Hiç öylesine.
    44. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Okurken çok içerlendiğim bir kitaptı. Ve gerçekten adama kafayı yedirtir. Okunması çok mu gerekli bilemiyorum. Ancak sıkıcı bulmuştum..
    45. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Bir (bkz: yusuf atılgan) kitabı. Hayatınız boyunca zihninizin bir köşesinde yer edinecek kadar güzel bir kitaptır. C.’nin de bir gün sıkıntıları bitecektir ve öutlu olacaktı tüm kalbimizle buna inanıyoruz.
    46. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ''kelimelere herkes kendine göre bir anlam, bir değer veriyor galiba.bu değerler aynı olmadıkça iki kişi iki ayrı dil konuşuyorlarmış gibi olmuyor mu?''
    47. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "çevresine bakındı, yoktu. oturma odasını da aradı, orada da yoktu. bunca lüzumsuz eşya vardı da neden en gereken bir sigara küllüğü yoktu. kadınlar da böyleydi. dünyada gereğinden çok kadın vardı ama yalnız bir teki yoktu." bu kısmı başlı başına bir romandır. atılgan, öyle güzel bir tespit yapmış ki. ne çok kadın var ve de ne çok erkek. ama işte o -bir teki- yok...
    48. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "Huzurunu yaşadığı günde bulamayan insan kurtuluş yoktu." Süper kitap. Beni acayip korkutmuştu bu kitap. Gerçekliği, kehaneti, iddiası ve okuyucuya tuttuğu aynası beni bir tık germişti. Böyle şeyler beni korkutur. Hayır öyle değil, değil. Öyle mi yoksa. Neyse ne işte. hiç de bile, Sen çok biliyon. Aman boş ver diye diye çevirmiştim sayfalarını :D Okuduğumda son sayfasına "bu kitaptan kimseye söz etmeyeceğim" yazmıştım. Artık bahsedebilirim.